Özel: Krizin tek sorumlusu Erdoğan
Özel: Krizin tek sorumlusu Erdoğan
CHP''nin "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin 11'inci adresi Tekirdağ oldu. CHP lideri Özgür Özel, Süleymanpaşa Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan on binlere seslendi.
TRAKYA 2000 - CHP''nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu''nun tutuklanmasının ardından başlattığı CHP'nin düzenlediği "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin 11'inci adresi Tekirdağ oldu.
Miting için Süleymanpaşa Cumhuriyet Meydanı'nda on binler toplanırken Ekrem İmamoğlu'nun da mektubu okundu.
Daha sonra kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel toplanan kalabalığa seslendi.
Özgür Özel'in konuşmalarından satır başları şu şekilde:
"Ülkenin kurucusu partisinin seçimleri ilk kez kaybettiğinde yaptığını yapamayan, sandıktan kaçan, milletten korkan bir iktidar var.
Cam kulelerden, fil dişi kulelerden millete yukarıdan bakıyorlar. Sizleri karınca gibi görüp ezmeye kalkıyorlar. Buradan Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum, milleti karınca gibi ezemezsin, karıncanın kardeşi var o da Cumhuriyet Halk Partisidir!
Türkiye tek başına kendi kendine yetebilen ülkelerden biriyken, artık tarımda da hayvancılıkta da artık bu mesleği yapmak isteyenlerin kalmadığı bir hale dönüştük.
"Türkiye gıda enflasyonunun en yüksek olduğu Avrupa ülkesi"
Elbette o sandık gelecek, o sandıkla birlikte yeni bir Cumhurbaşkanımız olacak. O Cumhurbaşkanı, sonuncusu gibi çiftçiye köylüye 'al ananı da git' diyen değil, birincisi gibi 'köylü milletin efendisidir' diyen birisi olacak!
Bugün Türkiye gıda enflasyonunun en yüksek olduğu Avrupa ülkesi. Bütün Avrupa'da ortalama yılda yüzde 3 oysa Türkiye'de yüzde 33. Bolluğun berektin çok olması gereken bir ülke yüzde 33 gıda enflasyonuyla uğraşıyor.
Bir kilo buğdayla bir ekmek aldırmayan bu hükümete yazıklar olsun! Faik Bey'i zaman zaman haksız eleştirirler. Ben de derim ki bu ülkeyi krize sokarsınız Faik Bey çıkarır. Ekmeğimizi Faik Bey'e emanet ettik. Bu ekmek büyüyecekse sen büyüteceksin.
Bu iktidar maalesef zararları karşılama konusunda son derece isteksiz. Böyle iktidar olunmaz. Çiftçiler, köylüler yalnız bırakılmaz. Çekilin kenara çiftçilerin, köylülerin dostları gelsin, halkın partisi, Cumhuriyet Halk Partisi gelsin, millet rahat nefes alsın!
"Yüzünüzü güldürmeye geliyoruz"
Türkiye'nin dört bir yanındaki çiftçilere sesleniyorum, bu iktidar sizin düşmanınızdır, dostunuz Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Yüzünüzü güldürmeye geliyoruz.
Filistin'de katliamlar bitmiyor. Trump gelmiş deli taklidi yaparak 'Bu Gazze güzelmiş, buraya oteller yapalım, Filistinliler gitsin' diyor. Bir yanda soykırım bir yanda tehcir. Ama esas hesap Gazze'nin önündeki, bizim de Kıbrıs'ımızın da söz sahibi olması gereken hidro karbon yatakları var. Bu büyük oyunu dünyanın çeşitli ülkeleri İsrail ile birlikte planlıyorlar. Türkiye'ye iç siyasette kısa vadede işe yarabileyecek ama uzun vadede kaybettirecek bir plan yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti nükleere de karşıdır, bölgedeki yeni bir savaşa da karşıdır. Bu Amerka'nın geldiği hiçbir ülkeye hayır gelmedi. Allah rahmet eylesin, Deniz Baykal ve 22. dönem milletvekillerimiz mani olmasaydı 1 Mart tezkeresiyle Amerikan askerleri Mersin'den gelecek ve bir daha gitmeyeceklerdi. 1 buçuk milyon Müslüman'ın ölümünden sorumlu olacaktık.
Fatih Altaylı'yı bir cümlesinden tutuklayıp hapse attılar. Yanlış yaptılar. Cezaevlerinin iç avluları gazetecilerle doldurarak iç cephe güçlendirilmez. İç cephenin gücü demokrasiden geçer.
Sayın Erdoğan, hani diplomayı İstanbul Üniversitesinin sorgu motorundan kaldırdın ya, diploma öyle sorgulanmaz. Bak Tekirdağlılar nasıl sorguluyor diplomanı. Sayın Erdoğan, Ekrem İmamoğlu üniversiteli arkadaşlarıyla yemek yiyor, maç yapıyor. Senin tavla oynayacak üniversiteden bir arkadaşın var mı?
Buradan tüm Türkiye'ye sesleniyoruz, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, tavla oynamak istediği için kendisinin üniversiteden bir arkadaşı aranmaktadır. Tayyip Erdoğan ile üniversite yıllarından fotoğrafı olan bir kişi aranmaktadır acilen başvursun! Adamın tavla oynamaya bir tane arkadaşı yok Ekrem İmamoğlu'nun helal diplomasını iptal ettirmeye çalışyor, yazıklar olsun!
Ekrem İmamoğlu hırsız olsa bunlar onu baş tacı eder, transfer etmeye kalkarlardı. İmamoğlu hırsız yolsuz olsaydı, onu saraya çağrırlardı, yerin burası derlerdi. Ayakkabı kutularını da al bizde senden çok var derlerdi.
Elbette erken seçim istiyoruz. Kasımdaysa kasımda yoksa daha erken. Ama kaçarlarsa kaçtıkları yere kadar hiç durmadan usanmadan, dünya siyaset tarihinin gerekirse en uzun, kararlı kampanyasına hazır mıyız?"
İmamoğlu'nun mektubu okundu
İmamoğlu, önemli mesajlar verdiği mektubunda ise şu ifadeleri kullandı:
“Merhaba Tekirdağ. Kadınlara, gençlere, işçiye, emekliye, çiftçiye, esnafa, Tekirdağ’ın bereketli topraklarına, alın teriyle büyüyen sanayisine, bu güzel memleketin geleceğine inanan herkese selam olsun. Bugün Türkiye, bir dönüm noktasında. Ya yönümüzü demokrasiye, hukuka, fırsat eşitliğine dönüp yarınlara umutla bakacağız ya da her yeni güne, her geçen gün zulmünü büyüten bu anlayışın oluşturduğu güvensizliğin içinde savrulmaya devam edeceğiz. Bugün Türkiye’de en çok örselenen şey, adalet duygusu. Hak aramak suç, hakkını savunmak tehdit gibi gösteriliyor. İnsanlar, mahkemelerin önlerindeki yazılı kurallara, kaidelere göre değil, kişiye göre muamele yaptığını görüyor. Bu şahsileştirilmiş sözde hukuk düzeninde de iktidara doğrudan eklemlenmemiş kimse kendini güvende hissedemiyor.”
“Oysa bir ülke, ancak hukukla, güvenle, vicdanla ayakta kalır. Ve adalet, sadece mahkemelerde değil; fabrikada, limanda, okulda, OSB’lerde, köyde, mahallede; yani hayatın tam ortasında gereklidir. İşte biz, bu yürüyüşe, milletimiz hak ettiği onurlu bir yaşamı, refahı, adaleti kazansın diye çıktık. Yine milletimizi yanımıza alarak çıktık. Fakat bu yürüyüşü engellemek için, 19 Mart darbesinden beri türlü kumpaslar kuruyorlar. Sözde yargı eliyle, sadece ben ve kıymetli görev arkadaşlarım değil, tüm Türkiye rehin alınmaya çalışılıyor. Bilin ki ne bizi ne de milletimizi yıldırabilirler. Korkularına da oyunlarına da boyun eğmeyiz.”
“Bu mücadelede, memleketimizin her köşesi gibi, Tekirdağ’ın da çok büyük önemi var. Çünkü Tekirdağ, yalnızca bir kent değil; sanayisiyle, tarımıyla, limanları ve demiryollarıyla, Avrupa’ya açılan kapımız; üretimin, emeğin, çalışkanlığın şehri. Ama bunca potansiyele rağmen, bu zenginlik, Tekirdağlıya refah olarak dönmüyor. Çorlu’da, Çerkezköy’de binlerce insan, üç vardiya üretirken, geçim derdinde. Süleymanpaşa’da emekliler ay sonunu getiremiyor. Hayrabolu’da, Malkara’da köyler yaşlanıyor, gençler göç ediyor. Kadınlar yüksek eğitimli ama işsiz. Üniversiteye giden genç sayısı ise Türkiye ortalamasının altında.”
“Bu tablo bir kader değil; Türkiye’nin değil, kendilerinin bekasını düşünen bir avuç muhterisin yıllardır izlediği yanlış politikaların, adaletsiz yönetimlerinin sonucudur. Biz, bu gidişatı tersine çevirmeye kararlıyız. Tekirdağ’a da Trakya’nın tüm ilçelerine de bütüncül bir kalkınma vizyonuyla bakıyoruz. OSB’lerden kırsal mahallelere, üniversiteden limanlara kadar her noktayı kapsayan bir dönüşüm hedefliyoruz. Gençlerin iş bulabildiği, kadınların hayatın her alanında eşitçe var olduğu, köylünün de kentlinin de kendini dışlanmış hissetmediği bir Tekirdağ kuracağız.”
“Bunun için yeni bir yönetim anlayışına, milletimizle el ele yürüyen bir siyasete ve güçlü bir dayanışma ruhuna ihtiyacımız var. Nasıl ki 19 Mart darbesinden beri hep beraber bu kumpasa karşı direniyoruz, yarın bu cendereden çıkıp demokrasiyi yeniden inşa ettiğimizde de her kararı beraber alacak, her taşı beraber kaldıracağız. Ve bu beraberliğimiz, bizi umutlu yarınlara, koşar adım götürecek. Bu koşuda geride kalana, tökezleyene el uzatacak kimseyi arkada bırakmayacağız. İnadımızı, cesaretimizi, umudumuzu elimizden almalarına izin vermeyeceğiz. Her şey çok güzel olana kadar; o güne dek, mücadeleye devam. Ekrem İmamoğlu.”
gazete pencere
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.